Kıyı ve tekne için takım önerisi...
Sevgili dostlar, herkezin bildiği ve alıştığı usüller hiç şüphesiz ki, en iyi ve en kullanışlı usüllerdir...Aşağıya yazacaklarım benim sadece acizane önerilerim olup her arkadaşın usülüne ve tekniğine saygı duyduğumu belirtmek isterim...
Kıyı avları için
Kıyı avları için muhtelif cins takımlar kullanılmakta olup, ama tahminime göre hemen- hemen herkez tarafından genel kabul görümüş olan takım şekli herhalde aşağıdaki resimde olduğu gibidir.
Burada genelde fırdöndüden sonra 2 yada tercihan 3 adet köstek ve en altta da bir adet kurşun yer almaktadır.Bu tür takımlarda kurşunun ağırlığı havanın durumuna ve hitap edilen mesafenin uzaklığana göre ağırlık yönünden faklılık göstermektedir.Yani tipik 2-3 köstekli takım diye tabir edilen takım şeklidir.
Malum oluncağı üzere , kıyıdan olta attığımızda ne kadar dikkat edersek edelim, mutlaka bir kaç atıştan sonra genelde takımın dip zemine takıldığı ve bundan dolayı da çıkmayınca da haliyle kopartıldığı çok sık rastlanan durumdur.
Benim bu gibi olaylarda tesbit ettiğim genelde altta yer alan iğnenin sık sık takılmasından dolayı olduğunu düşünüyorum..
Çünkü takım bir şekilde kurtulup geri geldiğinde en alttaki iğnenin açılarak geldiğini hep görmüşümdür.
İşte bu gibi durumları azaltmak için kendimize göre bir çare olarak, takımın son iğnesinden sonra kurşuna kadar gelen mesafedeki misinayı azıcık uzun tutar isek; sanırım takımdaki son iğne zemin ile daha az temas edeceğinden bu tür takılmalar daha az olacağı kanaatimi sizler ile paylaşmak istiyorum..
Yani son iğneden sonra hemen bir karış sonra pat diye kurşun gelmesini önermiyorum...Eeee, şimdi böyle olunca da takım çok uzamaz mı, atar iken sıkıntı olmaz mı diye düşünülebilinir.Ben aşağıda verdiğim mesafeyi ;fırdöndüden sonra bağlanan ilk iğne mesafesini daha kısaltarak hallettim.
Tekne avları için
Tekne avları için de genelde kullanılan takım çeşidi aşağıdaki gibi olup, kurşunun altına hırsız iğne diye tabir edilen iğneyi bağlayıp bağlamamak tabiki tamemen tercihe bağlıdır.Yalnız hırsız iğnenin bulunuduğu köstek mutlaka kısa tutulmamalıdır.Eğer kısa tutulmaz ise takımın karışmasına sebep olduğu görülecektir..
Ben ve dostlarım genelde tekne avlarında kasnak ve el oltası kullanırız.Ama bunun yanında bir çok arkadaş el oltası ve kasnak yerine tekne üzerinde de ben kamış ile avlanmaktan rahat ediyorum diyebilir...Tabiki buradaki tarz her arkadaşın kişisel tercihine bağlıdır...Yalnız şunu belirtmeden de edemiyeceğim..Üstünde güneşten korunmak için tente/örtü bulunan teknelerde küçük tekne kamışı bile kullanılsa pek rahat edileceği kanısında değilim.Çünkü balık tıklayınca ha bre tasmaladığında pat diye tenteye çarpmamak için bayağı gayret sarf etmeniz gerekecektir..
Benim burada dikkat çekmek istediğim husus şudur.Tekne takımlarını özellikle el oltası ile kullanıyor isek, aman ha fırdöndüden sonra hemen pat diye ilk iğneyi takıma bağlamanızı önermem...Zira biz tekne içinde oturup da takımı denizden el ile çeker iken, teknenin küpeştesine deyip de ses çıkartan fırdöndünden sonra hemen iğne gelir ise bir an dikkatsizliğimizin sonucu iğne elimize batabilir..Ama arada yaklaşık bir karış daha mesafe olur ise , sanırım iğne batmasından kurtulmuş oluruz.
Yani sözün özü, tekne takımında kıyı takımın tam aksine fırdöndüden sonra hemen iğne gelmemelidir...
Ayrıca belirtmek isterim ki , biz amatör balıkçılar, hazır satılan takımları almaktansa; elimizden geldiğince kullandığımız takımları kendimiz hazırlamaya çalışırız...Bu bize hem tatlı bir uğraş/terapi hemde maliyetten tasarruf sağlamaktadır..
Burada dikkat edilmesi gereken husus takım ile, takıma bağlanan kolun/kösteğin birbirine dolaşmamasıdır...
Malum olacağı üzere herkez görüdüğü veya edindiği tecrübeye göre muhtelif şekilde takımlar hazırlamaktadır..Ben genelde ilk önce kolları/köstekleri hazırlarım ve sonra bunları bedene bağlama yolu seçerim...Hazırladığım kollardan kısmen aynı kalınlıkta veya kısmen daha kalın olan takım bedenine bağlar iken şu yol izlenir ise Kösteklerin takıma dolaşması engelleneceği kanaatindeyim...Yine de taktir arkadaşlarımındır....
Kıyı avları için
Kıyı avları için muhtelif cins takımlar kullanılmakta olup, ama tahminime göre hemen- hemen herkez tarafından genel kabul görümüş olan takım şekli herhalde aşağıdaki resimde olduğu gibidir.
Burada genelde fırdöndüden sonra 2 yada tercihan 3 adet köstek ve en altta da bir adet kurşun yer almaktadır.Bu tür takımlarda kurşunun ağırlığı havanın durumuna ve hitap edilen mesafenin uzaklığana göre ağırlık yönünden faklılık göstermektedir.Yani tipik 2-3 köstekli takım diye tabir edilen takım şeklidir.
Malum oluncağı üzere , kıyıdan olta attığımızda ne kadar dikkat edersek edelim, mutlaka bir kaç atıştan sonra genelde takımın dip zemine takıldığı ve bundan dolayı da çıkmayınca da haliyle kopartıldığı çok sık rastlanan durumdur.
Benim bu gibi olaylarda tesbit ettiğim genelde altta yer alan iğnenin sık sık takılmasından dolayı olduğunu düşünüyorum..
Çünkü takım bir şekilde kurtulup geri geldiğinde en alttaki iğnenin açılarak geldiğini hep görmüşümdür.
İşte bu gibi durumları azaltmak için kendimize göre bir çare olarak, takımın son iğnesinden sonra kurşuna kadar gelen mesafedeki misinayı azıcık uzun tutar isek; sanırım takımdaki son iğne zemin ile daha az temas edeceğinden bu tür takılmalar daha az olacağı kanaatimi sizler ile paylaşmak istiyorum..
Yani son iğneden sonra hemen bir karış sonra pat diye kurşun gelmesini önermiyorum...Eeee, şimdi böyle olunca da takım çok uzamaz mı, atar iken sıkıntı olmaz mı diye düşünülebilinir.Ben aşağıda verdiğim mesafeyi ;fırdöndüden sonra bağlanan ilk iğne mesafesini daha kısaltarak hallettim.
Tekne avları için
Tekne avları için de genelde kullanılan takım çeşidi aşağıdaki gibi olup, kurşunun altına hırsız iğne diye tabir edilen iğneyi bağlayıp bağlamamak tabiki tamemen tercihe bağlıdır.Yalnız hırsız iğnenin bulunuduğu köstek mutlaka kısa tutulmamalıdır.Eğer kısa tutulmaz ise takımın karışmasına sebep olduğu görülecektir..
Ben ve dostlarım genelde tekne avlarında kasnak ve el oltası kullanırız.Ama bunun yanında bir çok arkadaş el oltası ve kasnak yerine tekne üzerinde de ben kamış ile avlanmaktan rahat ediyorum diyebilir...Tabiki buradaki tarz her arkadaşın kişisel tercihine bağlıdır...Yalnız şunu belirtmeden de edemiyeceğim..Üstünde güneşten korunmak için tente/örtü bulunan teknelerde küçük tekne kamışı bile kullanılsa pek rahat edileceği kanısında değilim.Çünkü balık tıklayınca ha bre tasmaladığında pat diye tenteye çarpmamak için bayağı gayret sarf etmeniz gerekecektir..
Benim burada dikkat çekmek istediğim husus şudur.Tekne takımlarını özellikle el oltası ile kullanıyor isek, aman ha fırdöndüden sonra hemen pat diye ilk iğneyi takıma bağlamanızı önermem...Zira biz tekne içinde oturup da takımı denizden el ile çeker iken, teknenin küpeştesine deyip de ses çıkartan fırdöndünden sonra hemen iğne gelir ise bir an dikkatsizliğimizin sonucu iğne elimize batabilir..Ama arada yaklaşık bir karış daha mesafe olur ise , sanırım iğne batmasından kurtulmuş oluruz.
Yani sözün özü, tekne takımında kıyı takımın tam aksine fırdöndüden sonra hemen iğne gelmemelidir...
Ayrıca belirtmek isterim ki , biz amatör balıkçılar, hazır satılan takımları almaktansa; elimizden geldiğince kullandığımız takımları kendimiz hazırlamaya çalışırız...Bu bize hem tatlı bir uğraş/terapi hemde maliyetten tasarruf sağlamaktadır..
Burada dikkat edilmesi gereken husus takım ile, takıma bağlanan kolun/kösteğin birbirine dolaşmamasıdır...
Malum olacağı üzere herkez görüdüğü veya edindiği tecrübeye göre muhtelif şekilde takımlar hazırlamaktadır..Ben genelde ilk önce kolları/köstekleri hazırlarım ve sonra bunları bedene bağlama yolu seçerim...Hazırladığım kollardan kısmen aynı kalınlıkta veya kısmen daha kalın olan takım bedenine bağlar iken şu yol izlenir ise Kösteklerin takıma dolaşması engelleneceği kanaatindeyim...Yine de taktir arkadaşlarımındır....
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder